|
SiiR VE AGITLAR
|
|
DOĞDUĞUM YER
Doyduğum yer değil, Doğduğum yersin
Doyamadım sana Hey! Kale Köyüm
Küçük yaşta çıktım, Senin Koynunda
Rüyamdan çıkmadın, Sen sen Kale Köyüm
Nice Yiğit yatar, senin Koynunda
Çiğdem açar Kar yatağı yolunda
Yetişirki Buğday, Arpa, darın da
Biraz nazlı verdin, sen sen Kale Köyüm
O dağların, taşın Yüksek Bilirim
Gözümü kapatsam seni görürüm
Korkarım ki Hasretinden ölürüm
Bunu Böyle, Böyle bil Kale Köyüm,
Yazı Çamın, Seni bana bağladı
Harmanında Anam, Anam ağladı
Şu Hasretlik yüreğimi Dağladı,
Sen FEHMİ'ye sor, sor Kale Köyüm
İzim kaldı Toprağın da Külündü,
Anım kaldı senin her bir yerinde,
Dikenin Gül oldu Benim gönlüm de,
Bunu birde bana sor, sor Kale Köyüm
Dağların da Kuzuların Otlardı.
Sularında Karpuzların çatlardı,
Madenin de, Dinamitler patlardı,
Saim Bey'e selam dur Kale Köyüm.
Kekik Kokan, dağların var Bağın var,
Nede tatlı Peynirin var Yağın var
El emeği, Kilimin var, halın var,
Sen bir Başkasın sen hey! Kale Köyüm
FEHMİ ÇETİNKAYA
|
GALADA BİR YAZ
Dağım, ormanım, Yaylam, Kırım
Eşeğim, Arkadaşım ve yolum,
Paltam, Nacağım, satırım
Gerçek yaşamım bu benim Yavrum.
Bağım, Bostanım, Kavağım, gülüm
Tarlam, Öküzüm, sabanım benim sevgilim
Sığırım, davarım, ahırım, Ağılım
Köylüyüm. galalıyım ben bu şehirli değilim Yavrum
Biderim, ekinim, ırgadım, orağım
lokantam, yığının dibidir. ordadır tasım darağım
Yoğurdum, ayranım bulgur pilavı Öz yemeğim
Tarhana kahvaltılık gumbur böreği çeşittir yavrum.
Arabamız kağnıdır ağaçtır bütün parçası
Anadut dirgen dırmık bunlarda ağacın ta kendisi
Yok yok enfilasyona zararımız enfilasyonda neyin nesi
Roramız toprak yol kumandamız mesesimizdir Yavrum
Yakıtımız bir pança yoğurt
Depomuzsa boynuz yağdanlıktır
Gelmiştik Kağnı ile toz ter içinde
Burası karamık çalısıyla süpürülmüş harmanımızdır Yavrum
Gölgede hazır bulundurulur su kabı çam bardağımız
Kağnıyı boşaltmak için seferber olur Oğlumuz, Kızımız
Kılçık kaçıp yansada boynumuz, boğazımız
Dirgene düşüp ölsede en sevdiğimiz
Yinede şükreteriz
Çünki,
Bu sagın deneside samanıda
bizim
Bir yıllık Katıksız yiğecegimiz.
Kalmaz tarlada yığın höbeklenir harmana saplar
Rahmet olmasa diye gazablanır herifler
Sanki Bütün aleme yetecekmiş gibi
Acaba kaç çinik çıkar zahramız diye yatakta başlar hesaplar
Aylarca düven sürülür sap tınıs olur
Herif komşulardan bir yaba bulur
Savrulur tınıs olur en son çeç
O gün harmanda yatılır vakit olmuşsa geç
Kız döner ortada değmese nazar
Baba besmele çeker bereket taşı koyar etrafı süzer
Avrat elemeye hazır elinde kalbur ve Gözer
Ebire aman Tevabil senin döneminde yaşayan Galalılarda şans ne gezer
TEVABİL YILMAZ
0532 631 6745 / 0212 555 7609
AĞIT
DARICI'DAN ÇIKTIM YAYA
DAYAN DİZLERİM DAYAN
HAVLU KAPISINA GELDİM
UYAN AĞ PAKİZE'M UYAN
BABASININ ADI MEHMET
GELİNE İDDÜM MİNNET
GADANI ALAYIM AĞ PAKİZE'M
VARACAĞIN DOĞRU CENNET
YÜKSEK KALDIRIN SALINI
ÜSTÜNE ÖRTÜN ALINI
ŞU KİMİN NESİ DERLERSE
BEKİR HOCANIN TORUNU
MEZARA BAK MEZARA
MEZAR OTLARIN BOZARA
BEN TÜLÜMÜ GELİN ETTİM
PEYGAMBERİN GAVLİ ÜZERE
KÖYE ÖZLEM
Uzaktır ilçeye köyler içinde
Güzeldir temmuzu aylar içinde
Yüksektir rakımı dağlar içinde
Dağlarında dolaşmayı özledim
Bahar gelip çiğdem nevruz çıkınca
Derelerden kar suları akınca
Yamacın başından köye bakınca
Horozların ötüşünü özledim
Unuttum diyerek kandırma boşa
Nerde kiminle yaşarsan yaşa
Köye özlemimdir çıkılmaz başa
Unutmayan dostlarımı özledim
Uzansan tutarsın yıldızlar yakın
Tertemiz havası gidince bakın
Kaledir adını unutma sakın
Sessiz sakin gecesini özledim
Ekmek için zorluklara alışan
Emekçidir tarlalarda çalışan
Soru bitmez kafasında dolaşan
Emekçi köylümü köyü özledim
Görmedim köyümü nicedir usta
Köyü anlatayım ne olur susta
Yağmur yağıp gün olunca Mayıs'ta
Mantarları toplamayı özledim
Erciyes'e çıksam göremez miyim
Sabah erken çıksam varamaz mıyım
Yazıçam da çadır kuramaz mıyım
Özledim Yazıçam seni özledim
Gözümde tütüyor dağı merası
O büyük şairin bize mirası
Ergün Eker der ki batsın parası
Temiz havasını suyu özledim
ERGÜN EKER
|
|
AĞITLAR
AKPINAR ERİKLİ YAYLA
AĞLA HATIN ANAM AĞLA
TALASTAKİ ÇİFTE DOKTUR
NE DERDİM VARSA SÖYLE
AKPINAR BUNUN YAYLASI
ELBİSE GİYER HAYKASI
SABAH KIRKÜÇLÜLER GELİR
NASIL DAYANSIN ANASI
KARŞIDA DA BİNEK TAŞI
TAHİR DE YİĞİTLER BAŞI
KÖTÜ DEĞİL EMMİM OĞLU
LASTİK İLE VURUR KUŞU
ÇATAL KAPININ KANADI
ÜSTÜNE KUŞLAR TÜNEDİ
YİĞİT TAHİR YUNUR İKEN
EL ALEM BİZİ KINADI
DEVELİM
ERCİYES DAĞININ, KIBLE GAHINDA
SECCADE MİSALİ, SERİLMİŞSİN SEN
DEV ALİ TÜRBESİ, YANI BAŞINDA
SEYRE DALDIĞIMDA, CENNETMİSİN SEN
YILLARDIR HASRETTİK, NİHAYET BİTTİ
ZAMANTININ SUYU, OVAYA AKTI
FAKÜLTE İLÇEYE, MEŞALE YAKTI
DOYACAKSIN SUYA KUŞ CENNETİM SEN
ELBİZİ GÖRENİN, ÖVDÜĞÜ YERSİN
SEYRANİ OZAN'IN DOĞDUĞU YERSİN
ACIKANIN BURDA, DOYDUĞU YERSİN
MANEVİ TADINLA, DOYULMAZSIN SEN
TEKİR YAYLAN, YAYLALARIN HASI SEN
KÖŞKPINARI, PINARLARIN BAŞI SEN
AKIP GİDEN, İKİ GÖZÜN YAŞI SEN
BENT OLUP ÖZÜME DÖKÜLMEZMİSİN
FEHMİ-İM ELİNE, KURBAN OLAYIM
KALINMAZ Kİ, EDEBİYEN KALAYIM
İZİN VERDE, ŞU KOYNUNDA ÖLEYİM
KOYNUNDA OLMAYA, DOYAMADIM BEN
KOYNUN DA KALMAYA, DOYAMADIM BEN
GALA TÜRKÜSÜ
Uzaktan Uzaktan andım sılayı
Şöyle hayal edip gezdim Galayı
Damların üstünde Düğün halayı
Çektiğim günlar nerede Gala
Çocuk iken dağda, çiğdem toplardık
Pacci oynar derin derin saplardık
Dama çıkar küllüklerde hoplardık
Çelik nerede, Değnek nerede Gala
Nohutlu tarhana, kızıl çorbamız
Tek odada yanar kara sobamız
Ayaklara çorap ören Anamız
Kirmenin, Kirgitin nerede Gala
Kar yağarda koyakların doluşur
Ayaz gecelerde itler oluşur
O gün ava benzer bir (gıv) oluşur
Acıkmış keklikler nerede Gala
Çökelik ekmeğin bal oluverdi
Hayalimde başka hal oluverdi
Kara çalın bana gül oluverdi
Kokarsın burnumda tütersin Gala
Bütün köylü dağdan odun çekerdi
Güz gelince herkeş buğday ekerdi
Çörekler yapılır teker tekerdi
O tadın Lezzetin nerede Gala
Ellikler takarda ekin biçerdik
Soğuk suyu çam bardakta içerdik
Ayranlara cekke düsse seçerdik
Mikrobun adını bilmezdik Gala
Babamın Elleri yarık yarıktı
Tor idi Öküzler zerve kırıkdı
Savurur harmanı buğday arıkdı
Dirgeni, Yabası nerede Gala
Yıgının dibinde karbuz keserdik
Fazla açıkırdık taş olsak yerdik
yarı aç kalksakda (BinŞükür) derdik
Orağın, Galıçın nerede Gala
Sebeti alıpta bağa giderken
Kendi bağımızdan bir çıngıl yerken
Uzaktan uzaktan guguk öterken
Nasılda mutluyduk değilmi Gala
Öküzle, Eşekle can yoldaşıydık
İnekle, Koyunla kan kardaşıdık
Köpekle, Kediyle arkadaşıydık
Hepimiz iç içe yaşardık Gala
Kuzusu karabaş, oğlağı sakar
Öğle meleşirki içimi yakar
İlk Bahar ayında ölüme kalkar
Süt sağan Gelinler nerede Gala
Koyunu kuzusu sürü sürüydü
Dağı taşı çayır çimen bürüdü
Aşıretler Yaylalara yürüdü
Davul, Zurna, apdal nerede Gala
Varıp gidem tanıdığım dağlara
Selam edem Ölenlere, sağlara
Yıkılmış evlere, viran bağlara
içim cız ediyor bakınca Gala
Fakir değil çokca zenginde olsam
Gani gibi dağda hazine bulsam
Varıp hint eline saraylar kursam
Seni unutursam nağmerdim Gala
Galalı Sayit'im bende aşıktım
Yirmibeşyıl evvel köyümden çıktım
Sana döneceğim köprüyü yıktım
Dönmek istesemde Dönemem Gala
SAİT DİNÇSOY - Bursa
KARA DAĞDA GEZİYORLAR
İFADEMİ YAZIYORLAR
BEN BİR KADI İDİM
GÖZÜN KÖR OLSUN ISAK
OĞLAK GİBİ YÜZÜYORLAR
|
YAZIÇAM(yangın öncesi)
Fışkırır topraktan taze fidanlar
Bahar aylarında sende yazıçam
Beraber geçendir en güzel anlar
Köyümüzün akciğeri yazıçam
Mutluluktan cıvıldaşır kuşların
Çatık olur sonbaharda kaşların
Uyku ile geçer karlı kışların
Köyümüzün akciğeri yazıçam
Tabiatın sevgisidir sarınca
Ana kucağında kuşla karınca
Sıcacık karşılar bizi varınca
Köyümüzün akciğeri yazıçam
Mutluluk insana yanında olmak
Doğaya saldığın kokuyu almak
İsterdim yazları seninle kalmak
Köyümüzün akciğeri yazıçam
Ilımandır soğuklarda varırsan
Serin olur sıcaklarda kalırsan
Hürmetlidir misafiri olursan
Köyümüzün akciğeri yazıçam
ERGÜN EKER
YAZIÇAM(yangın sonrası)
Olan oldu sakınsan da özünden
Duman kalktı deresinden düzünden
Değer bilmez bir soysuzun yüzünden
Yarım kaldı bir yaz günü yazıçam
Oksijen deposu yıllardan beri
Yananlar gelir mi yüzyılda geri
Onaltı Ağustos yangın haberi
Yarım kaldı bir yaz günü yazıçam
Milyonlarca canlı yandı kavruldu
Çamlar alev oldu göğe savruldu
Tema Vakfı uyarmaktan yoruldu
Yarım kaldı bir yaz günü yazıçam
ERGÜN EKER |
|
|
|
|
--- DEVELİ KALE KOYU --- |
|
---- DOĞDUĞUM YER ----
Doyduğum yer değil, Doğduğum yersin
Doyamadım sana Hey! Kale Köyüm
Küçük yaşta çıktım, Senin Koynunda
Rüyamdan çıkmadın, Sen sen Kale Köyüm..
Nice Yiğit yatar, senin Koynunda
Çiğdem açar Kar yatağı yolunda
Yetişirki Buğday, Arpa, darın da
Biraz nazlı verdin, sen sen Kale Köyüm..
O dağların, taşın Yüksek Bilirim
Gözümü kapatsam seni görürüm
Korkarım ki Hasretinden ölürüm
Bunu Böyle, Böyle bil Kale Köyüm,..
Yazı Çamın, Seni bana bağladı
Harmanında Anam, Anam ağladı
Şu Hasretlik yüreğimi Dağladı,
Sen FEHMİ'ye sor, sor Kale Köyüm..
İzim kaldı Toprağın da Külündü,
Anım kaldı senin her bir yerinde,
Dikenin Gül oldu Benim gönlüm de,
Bunu birde bana sor, sor Kale Köyüm..
Dağların da Kuzuların Otlardı.
Sularında Karpuzların çatlardı,
Madenin de, Dinamitler patlardı,
Saim Bey'e selam dur Kale Köyüm...
Kekik Kokan, dağların var Bağın var,
Nede tatlı Peynirin var Yağın var
El emeği, Kilimin var, halın var,
Sen bir Başkasın sen hey! Kale Köyüm..
FEHMİ ÇETİNKAYA
|
|
|
|